Bitkilerin beslenebilmesi için gerekli minarelleri bünyesinde bulunduran ve toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını düzenleyerek bitkilerin topraktan daha kolay beslenmesini sağlayan maddeye gübre adı verilir. Hayvan atıklarından, fosillerden ve benzer doğal yollarla oluşan gübreye organik gübre denir.
Yapılan bilimsel araştırmalar sonucu tarımsal alanlarda azotlu gübre kullanımındaki aşırı artış sonucu üretilen besinlerde nitrat ve nitrit artışına neden olduğu, üretilen bu besinleri yiyen kişilerin kansere yakalanma riskinin arttığı tesbit edilmiştir. Yalınız bu sebeple Avrupanın birçok ülkesinde kimyasal gübre kullanımı yasaklanmıştır.
Kimyasal gübreler ve toprağa atılan kimyasal ilaçlar sadece zararlı haşarelere zarar vermekle kalmayıp, çevrede bulunan kuşlara, diğer zararsız böceklere ve faydalı mikroorganizmalara zarar vermekte onları öldürmektedir.
Organik gübreler içerisinde bulunan bileşenlerle toprağa ve bitkiye direnç kazandırır. Ürünlerin verimini arttırır.
Ülkemizde bölgesel şartlara ve geçmiş yıllarda ekilmiş olan mahsule bağlı olarak, toprakların gübre ihtiyaçları farklılık arz etmektedir. Bu sebeple gübreleme işlemi yapmadan önce, topraktan numune alarak öncelikle ”Toprak analizi “ yatırılmadı, daha sonra kullanılacak organik gübreye “Gübre analizi” yaptırılmalıdır. Üretilmesi planlanan bitkinin ihtiyaçlarına bağlı olarak eksik kalan gübre var ise paket gübre ile yalnız eksik kalan kısım tamamlanmalıdır.
Fakat Tarım Bakanlığının yapmış olduğu araştırmalara göre Türkiye’de çok yağış alan, Karadeniz Sahilleri ve Kuzey Trakya bölgeleri haricinde yapılan yaklaşık 140.000 adet toprak analizine göre Ülkemiz topraklarının Yüksek Kireçli, Yüksek Ph’lı ve Organik Madde açısından çok fakir ayrıca da bölüm bölüm Fosfor ve Potasyumun fazla olduğu fakat alınamadığını tespit etmiştir. Ayrıca iz element açısından Demir ve Çinko’nunda noksanlığı tespit edilmiştir.